Tarihi Yarımada’nın en gözde duraklarından biri de Beyazıt’ta 550 yıldır ayakta duran Kapalı Çarşı. Yabancıların Grand Bazaar adıyla tanıdığı Kapalı Çarşı, içinde kaybolacağınız sokakları ve dünya altın piyasasına yön veren kuyumcularıyla
ünlü.
Osmanlı’nın en şatafatlı düğünlerinin, tahta çıkma törenlerinin ya da entrikalarının ve hüzünlü hikayelerine şahit olan bu sarayda burada kendinizi tarihin kollarına bırakarak eşsiz bir tarih ziyafetine ortak olabilirsiniz.
Osmanlı İmparatorluğu, dünyanın en geniş sınırlara ulaşmış ve yüzyıllarca hakimiyetini sürdürmüş imparatorluklarından biri. Bu köklü tarihin ve ihtişamlı yapının 400 yıl boyunca yönetildiği, sultanların ve ailelerinin yaşadığı Topkapı Sarayı
ise bütün görkemiyle Tarihi Yarımada’da görülmeyi bekliyor.
İstanbul’un en eski çarşısının içinde alışveriş yapmanın yanı sıra, burada satılan her şeyin İstanbul’un kadim ruhunu yansıttığını göreceksiniz.
Bizans Dönemi’nde sarayın su ihtiyacını karşılamak için yaptırılan sarnıç, göz alıcı sütunları ve Medusa heykeli ile hala kendisine hayran bırakıyor.
Bugün içinde birçok sanat etkinliğine de ev sahipliği yapan Yerebatan Sarnıcı’nda gerçekleşen konserler ve dinletiler, katılanlara büyülü bir dünyanın kapılarını aralıyor.
Bugün en tepesine çıkıp İstanbul manzarasını seyretmek için uzun kuyrukların beklendiği Galata Kulesi, İstanbul’un siluetini çizen en önemli simgelerden biri.
528 yılında inşa edilen yapı, İstanbul Boğazı ve Haliç’e akim konumda, bir fener kulesi olarak inşa edilmiş ama dönem dönem zindan olarak da kullanılmış.
Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’un Fethi esnasında Karadeniz’den Bizans’a gelebilecek yardımları kesmek amacıyla 90 günde yapılan Rumelihisarı, amacına uygun olarak Boğazkesen Hisarı adıyla da biliniyor.
Üç büyük kulesi ve surlarıyla muhteşem bir yapı olan Rumelihisarı, Boğaz’ın iki kıyısının birbirine en çok yaklaştığı nokta’da Anadolu Hisarı’nın tam karşısında yer alıyor.
Bir zamanlar Rumelihisarı Konserleri gibi açık hava etkinliklerinin gerçekleştiği hisar, günümüzde müze olarak ziyarete açık. Rumeli Hisarı Müzesi’nde İstanbul’un fethinde kullanılan toplar, gülleler ve Haliç’i kapattığı söylenen zincirin
bir parçası hala sergileniyor.
“Yedi düvel zindanından beterdir Yedikule…” diyor ya Yeni Türkü, bir zamanlar İstanbul’un tüm haydutlarının son durağı olmuş Yedikule Zindanları.
Aslında Bizans Dönemi’nde misafir kralların ağırlanması için inşa edilen yapı Fatih Sultan Mehmet döneminde eklenen 3 kule ve surlarla son halini alarak bir askeri garnizona dönüştürülmüş.
Bugün ise Türkiye’nin ve İstanbul’un en büyük açık hava müzelerinden biri olan Yedikule Hisarı Müzesi, İstanbul Fatih’te görülecek tarihi mekanlar listesinde önemli bir yere sahip.